Tom bana plastik bir torba içinde çok sayıda kurabiye verdi.
- Tom gave me a dozen cookies in a plastic bag.
Tom vidaları küçük bir plastik torbaya koydu.
- Tom put the screws in a small plastic bag.
Bu mağaza artık müşterilerine plastik poşet vermeyecek.
- This store will no longer give plastic bags to its customers.