Definition of plan, devise, plot; intrigue, conspire, contrive in English Turkish dictionary
- scheme
- düzenbaz veya hilekar
- scheme
- {i} komplo
Tom projeyi yok etmek için bir komplo düzenledi.
-Tom schemed to destroy the project.
Komploya katıldığını inkar etti.
-She denied having taken part in the scheme.
- scheme
- {i} uyum
- scheme
- {i} düzen
Tom projeyi yok etmek için bir komplo düzenledi.
-Tom schemed to destroy the project.
Tom belediye başkanına suikast düzenlemek için bir plan hakkında polisi uyardı.
-Tom warned the police about a scheme to assassinate the mayor.
- scheme
- tasan
- scheme
- entrika
Tom projeyi yok etmek için bir entrika çevirdi.
-Tom schemed to destroy the project.
Tom seri katili yakalamak için polis tarafından düzenlenen bir entrikaya katıldı.
-Tom took part in a scheme set by the police to capture the serial murderer.
- scheme
- dolap
Tom projeyi yok etmek için bir dolap çevirdi.
-Tom schemed to destroy the project.
- scheme
- entrika düzenlemek
- scheme
- düzenlemek
Tom belediye başkanına suikast düzenlemek için bir plan hakkında polisi uyardı.
-Tom warned the police about a scheme to assassinate the mayor.
- scheme
- {f} plan yap
- scheme
- joba
- scheme
- dalavere
- scheme
- tasarlamak
- scheme
- (fiil) tasarlamak, düzenlemek, entrika çevirmek, dolap çevirmek, komplo kurmak
- scheme
- tasavvur olunan düzen
- scheme
- {i} düzen, tertip, uyum
- scheme
- (isim) düzen, tertip, uyum, plan, tasarı, entrika, komplo
- scheme
- tertip entrika
- scheme
- {i} gizli düzen, entrika, dolap
- scheme
- tasavvur edip kurmak
Related Terms
Definition of plan, devise, plot; intrigue, conspire, contrive in English English dictionary
- {f} scheme