plainly; without art or subtlety

listen to the pronunciation of plainly; without art or subtlety
English - Turkish
açıkça, sanat veya incelik olmadan
simply
gösterişsiz bir şekilde
simply
tek yapmanız gereken
simply
kolay bir şekilde
simply
bayağı
simply
son derece
simply
gerçekten

O, partide o kadar komikti ki gerçekten gülmeme engel olamadım. - He was so funny at the party that I simply couldn't restrain my laughter.

simply
basit/sade bir şekilde
simply
sadece

Ben sadece okumayı çılgıncasına seviyorum. - I simply adore reading.

O yemek sadece kutsaldı. - That meal was simply divine.

simply
sırf
simply
açık ve samimi bir şekilde
simply
basitçe

eğer basitçe açıklayamıyorsan, onu iyice anlayamamışsın. - If you can't explain it simply, you don't understand it well enough.

Lütfen onu daha basitçe açıklayın. - Please explain it more simply.

simply
yanız
simply
basit olarak
simply
sade bir şekilde

Lütfen onu daha sade bir şekilde açıklar mısın? - Would you please explain it more simply?

simply
budalaca
simply
tamamen

Geçen gün onun bize söylediğinin tamamen bir anlamı yok, değil mi? - What he told us the other day simply doesn't make sense, does it?

Şunu kabul edelim ki bu cümle tamamen kötü. - Let's face it: this sentence is simply bad.

simply
Bir şeyin tekliğini vurgulamak için kullanılır: He writes
simply
özentisiz
simply
(zarf) basitçe, açıkça, yalın biçimde, sade bir şekilde, sırf, tamamen, sadece, yanız, özentisiz
English - English
simply
plainly; without art or subtlety
Favorites