Dans etmektense şarkı söylemeyi tercih ederim.
- I would rather sing than dance.
George 70 kg dan daha az gelmez.
- George weighs not less than 70 kilograms.
Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
- To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him.
Onlar üç binden fazla denizciyi öldürdü
- They killed more than three thousand sailors.
Alışılmış olandan farklı bir bağlamda bir şey görmek şaşırtıcı olabilir.
- Seeing something in a different context than the accustomed one can be surprising.
Çocuklar Günü'nde 50'den fazla bisiklet bağışlandı.
- On Children's Day, more than 50 bicycles were donated.
Tom eskiye göre çok daha iyi yapıyor.
- Tom is doing much better than before.
Bu yıl geçen yıla göre daha az kaza vardı.
- There were fewer accidents this year than last.