Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

placed in the zenith, perpendicular

listen to the pronunciation of placed in the zenith, perpendicular
English - Turkish

Definition of placed in the zenith, perpendicular in English Turkish dictionary

vertical
{s} düşey
vertical
{s} dikey

X ekseni yatay eksendir ve Y ekseni dikey eksendir. - The X-axis is the horizontal axis and the Y-axis is the vertical axis.

Dikey kayalıklardan uzak durun! o bağırdı. - Keep away from the vertical cliff! she shouted.

vertical
{s} dik

Uçurum neredeyse diktir. - The cliff is almost vertical.

Tango, yatay arzuların dikey anlatımıdır. - Tango is the vertical expression of a horizontal desire.

vertical
{i} dikey düzlem
vertical
(Tıp) vertlkal
vertical
amudi
vertical
şakuli
vertical
{i} dikey çizgi

Mary dikey çizgili giysiler giymekten hoşlanır çünkü onların daha ince gösterdiğini duymuş. - Mary likes to wear clothes with vertical stripes, because she heard they make you look thinner.

Kağıt üzerinde bazı dikey çizgiler çizdi. - He drew some vertical lines on the paper.

vertical
ufuk düzlemine dikey olan büyük daire
vertical
tam tepede olan
vertical
{i} düşey doğru
vertical
{i} düşey düzlem
vertical
(sıfat) dikey, düşey, dik, tepede olan
vertical
(Tıp) kafa tepesi ile ilgili
vertical
dikey düzlem/dikey çizgi
English - English
{a} vertical
placed in the zenith, perpendicular
Favorites