O büyük, ihtiyar meşe ağacının dibinde çimlere uzanıp, gövdesine adlarımızın baş harflerini kazıyacağım.
- I'm going to lay you down in the green grass underneath that big old oak tree and then carve our initials into its trunk.
Çiftler baş harflerini meşe ağaçlarına kazıdılar.
- The couples carved their initials in oak trees.
Benim ilk varsayımım doğruydu.
- My initial assumption was correct.
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
O büyük, ihtiyar meşe ağacının dibinde çimlere uzanıp, gövdesine adlarımızın baş harflerini kazıyacağım.
- I'm going to lay you down in the green grass underneath that big old oak tree and then carve our initials into its trunk.
Onun büyükbabasının ölümünü işitmesinin ilk şokundan sonra, kız ağlamaya başladı.
- After the initial shock of hearing of her grandfather's death, the girl started to cry.
Başlangıçta ondan nefret ettim.
- I initially hated it.
Dan o onun bir kaza olduğunu söylediğinde başlangıçta Linda'ya inanmıştı.
- Dan initially believed Linda when she said that it was an accident.