pitcher, vase; strident sound; shake, jolt; argument, quarrel

listen to the pronunciation of pitcher, vase; strident sound; shake, jolt; argument, quarrel
English - Turkish

Definition of pitcher, vase; strident sound; shake, jolt; argument, quarrel in English Turkish dictionary

jar
kavanoz

Oğlumu kurabiye kavanozundan çalarken yakaladım. - I caught my son stealing from a cookie jar.

Kavanozları suyla doldur. - Fill the jars with water.

jar
(with ile) uyuşmamak
jar
kulak tırmalamak
jar
çatış/sars/gıcı
jar
{i} bira bardağı
jar
uyumsuzluk oluşturmak
jar
{i} çatlak ses
jar
(isim) kavanoz, bira bardağı, çatlak ses, gıcırtı, sarsılma, şok, kavga, didişme
jar
{f} çatlak ses çıkarmak
jar
{i} şok
jar
{f} didişmek
jar
sinirine dokunmak
jar
{f} gıcırdamak
jar
{f} gıcırdatmak
jar
sinirlendirmek
jar
ahenksiz ses çıkarmak
jar
{f} kulak tırmalayıcı bir ses çıkarmak
jar
{f} on/upon
English - English
{i} jar
pitcher, vase; strident sound; shake, jolt; argument, quarrel
Favorites