English - Turkish
Definition of pinus in English Turkish dictionary
- (Botanik, Bitkibilim) cam
- (Botanik, Bitkibilim) çam
- (Tıp) Epifiz bezi. Bakınız: Corpus pineale
- (Tıp) Çam ağaçlarını kapsayan bitki cinsi
- pinus brutia
- kızılçam
- pinus mugo
- (Botanik, Bitkibilim) dağ çamı
- pinus nigra
- (Botanik, Bitkibilim) karaçam
- pinus pinea
- (Çevre) fıstıkçamı
- pinus sylvestris
- (Botanik, Bitkibilim) iskoçya çamı
- pinus brutia
- Kızılçam (Pinus brutia, Turkish Pine), çamgiller (Pinaceae) familyasından Akdeniz'e özgü 5-20 m. boylarında hızlı büyüyen kalın dallı bir cam türü. Genç sürgünleri kalın ve kızıl renktedir. Kabuk genç bireylerde düzgün boz renkte iken yaşlılarda derince yarılır, esmer kırmızımsı renkte ve kalın kabu durumunda görülür. İğne yapraklar 10-16 cm uzunluğunda kalın sert ve köyü yeşil renktedir. Kozalak 6-11 cm boyunda, parlak açık kahverengi olup topaç biçimindedir. Çok kısa saplı kozalak sürgünlere dik oturur ya da yan durumlu olarak çoğunlukla 2-6 adedi bir arada çevrel olarak bulunur
- pinus silvestres
- (Botanik, Bitkibilim) Sarı cam
- pinus palustris
- (Çevre) çıralı çam
- see pinus
- pinus görmek
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of pinus in Turkish Turkish dictionary
- çamağacı
English - English
Definition of pinus in English English dictionary
- type genus of the Pinaceae: large genus of true pines
- A large genus of evergreen coniferous trees, mostly found in the northern hemisphere
- The genus formerly included the firs, spruces, larches, and hemlocks, but is now limited to those trees which have the primary leaves of the branchlets reduced to mere scales, and the secondary ones (pine needles) acicular, and usually in fascicles of two to seven
- pinus pinea
- medium-sized 2-needled pine of southern Europe having a spreading crown; widely cultivated for its sweet seeds that resemble almonds