Çam fıstığı çam kozalaklarından gelir.
- Pine nuts come from pine cones.
Evin önünde bir çam duruyor.
- A pine stands in front of his house.
Mary sabahleyin ananas yemeyi sever.
- Mary likes to eat pineapple in the morning.
Tom sadece ananaslı kek seviyor.
- Tom just loves pineapple upside-down cake.
Sami bir çam ağacının arkasına saklandı.
- Sami hid behind a pine tree.
Eskiden evimin önünde büyük bir çam ağacı vardı.
- There used to be a big pine tree in front of my house.
Ben ananas yemekten hoşlanmıyorum. Onların güçlü bir kokusu var.
- I don't like eating pineapples. They have a strong smell.
Long lay the world in sin and error pining / Till He appear’d and the soul felt its worth.