Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Yaklaşık dört fincan beyaz un ile bir tutam tuzu karıştır.
- Mix about four cups of white flour with a pinch of salt.
Küçük bir tutam tuz ekleyin.
- Add a tiny pinch of salt.
Hayal görmediğimden emin olmak için kendimi çimdikledim.
- I pinched myself to make sure that I wasn't dreaming.
Gerektiğinde yalnız yaşamaya alışacaksın.
- You'll get used to living alone in a pinch.
Bu gerektiğinde işe yarayacak.
- This will come in handy in a pinch.
Hayal görmediğimden emin olmak için kendimi çimdikledim.
- I pinched myself to make sure that I wasn't dreaming.
O, koluma keskince bir çimdik attı.
- She pinched my arm sharply.