Tom bir cam parçası ile parmağını kesti.
- Tom cut his finger on a piece of glass.
Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.
- Please write the answer on this piece of paper.
Bana iki parça tebeşir ver.
- Give me two pieces of chalk.
Ben üç parça mobilya satın aldım.
- I bought three pieces of furniture.
Japon satrancında kaç tane farklı parça var?
- How many different pieces are there in Japanese chess?
Fikrimi destekleyecek birkaç tane kanıtım var.
- I have a couple of pieces of evidence to support my opinion.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Bu sanat eseri gerçekten paha biçilmezdir.
- This piece of art was really priceless.
O, seramik eser yaparak zengin oldu.
- She became rich by making ceramic pieces.
O dağa tırmanmak çok kolaydı.
- Climbing that mountain was a piece of cake.
İşi salıya kadar bitirmek çok kolay olacak.
- Finishing the job by Tuesday will be a piece of cake.
John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı.
- John helped himself to several pieces of pie without asking.
Her şey iyi giderse, ben günde iki üç adet yapabilirim.
- If everything goes well, I can make two to three pieces per day.
Sen gerçekten işin bir parçasısın.
- You really are a piece of work.
John sahtekâr satıcının işe yaramaz bir makine parçasını alırken onu kandırdığını iddia etti.
- John claimed that the dishonest salesman had tricked him into buying a useless piece of machinery.
Biraz bekleyin. Orada fazlasıyla siyah satranç taşı var.
- Hang on a minute. There's quite a few black chess pieces over there.
O dağa tırmanmak çok oyuncağıydı.
- Climbing that mountain was a piece of cake.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
Onun yüzünü asla tekrar görmek istemiyorum bu yüzden onun bütün resimlerini yırttım ve onları yaktım.
- I never want to see his face again, so I tore all of his pictures into pieces and burned them.
The announcer is wearing a new piece.
Ugh, my new computer is such a piece. I'm taking it back to the store tomorrow.
I got a piece at lunchtime.
He's packin' a piece!.
She got a piece of the ball ... and it's going foul.
She played two beautiful pieces on the piano.
Sure, no problem. It'll be a piece of cake.
... lay down a piece of legislation and say it's my way or the highway, I don't get a lot done. ...
... piece of gum in your mouth. ...