pişmanlıkla

listen to the pronunciation of pişmanlıkla
Turkish - English
contritely
penitently
pişman
regretful

He is regretful that he couldn't go. - O, gidemediğine pişman.

pişman
contrite
pişman
sorry

Oh, I'm so sorry, said Anne penitently. - Anne pişman bir şekilde Ah, çok üzgünüm dedi.

If you do that, you'll be sorry. - Onu yaparsan pişman olacaksın.

pişman
repentant
pişman
rueful
pişman
penitent

Oh, I'm so sorry, said Anne penitently. - Anne pişman bir şekilde Ah, çok üzgünüm dedi.

pişman
regretful, sorry, penitent, contrite, repentant
pişman
remorseful

Tom is remorseful, isn't he? - Tom pişman, değil mi?

Dan wasn't remorseful about killing Linda. - Dan, Linda'nın öldürülmesi konusunda pişman değildi.

pişman
bad
Turkish - Turkish

Definition of pişmanlıkla in Turkish Turkish dictionary

Pişman
nadim
pişman
Yaptığı bir işin veya davranışın olumsuz sonucunu görerek üzülen, nadim