pişirilmiş

listen to the pronunciation of pişirilmiş
Turkish - English
(Gıda) cooked

For dinner, I had lamb cooked four different ways. - Akşam yemeği için dört farklı biçimde pişirilmiş kuzu etim vardı.

The steak was cooked to perfection. - Biftek mükemmel pişirilmişti.

stewed
(Nükleer Bilimler) cured
pişirilmiş elma
baked apple
ağır ateşte pişirilmiş
stewed
pişir
{f} stewing
pişir
{f} cook

Shall I cook dinner for you? - Sizin için akşam yemeği pişireyim mi?

My mother is busy cooking dinner. - Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.

pişir
{f} cooking

This style of cooking is peculiar to China. - Bu tarz pişirme Çin'e özgüdür.

She is quite ignorant of cooking. - O, yemek pişirmede oldukça bilgisizdir.

pişir
{f} stewed
fırında pişirilmiş
baked
pişir
bake

I took a cooking class last spring and learned to bake bread. - Ben geçen baharda bir aşçılık dersi aldım ve ekmek pişirmeyi öğrendim.

The best cookies I've ever eaten are the ones that your mother baked for me. - Benim şimdiye kadar yediğim en iyi kurabiyeler annenin benim için pişirmiş olduklarıdır.

fırında pişirilmiş et
roast
hamur içinde pişirilmiş et
toad in the hole
hamur içinde pişirilmiş et
(Gıda) toad-in-the-hole
kendi suyuyla kısık ateşte pişirilmiş
braised
pişir
cooked

My mother cooked the potatoes very well. - Annem patatesi çok iyi pişirdi.

Mother has not cooked dinner yet. - Anne henüz akşam yemeğini pişirmedi.

suya kırılarak pişirilmiş yumurta
poached egg
sıcak suda pişirilmiş
poached
şarapla pişirilmiş av kuşu
salmi
şişte pişirilmiş ringa balığı
rollmop
Turkish - Turkish

Definition of pişirilmiş in Turkish Turkish dictionary

alevde pişirilmiş
Flambe