Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdiler.
- They showed me a lot of beautiful photos.
Bu fotoğraflarda mükemmel görünüyorsun.
- You look great in these photos.
Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdiler.
- They showed me a lot of beautiful photos.
Bu yeni bir fotoğraf mı?
- Is this a recent photo?
Tom zarftan birkaç resim çıkardı ve onları Mary'ye gösterdi.
- Tom pulled several photos out of the envelope and showed them to Mary.
Ne zaman bana resimlerinden birini göndereceksin?
- When will you send me one of your photos?
Bugün Tom ile fotoğraf çekimi yapıyorum.
- I'm doing a photo shoot with Tom today.
Fotoğraf çekimi eğlencelidir.
- The photo shoot was fun.
Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi.
- Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people.
Fotoğrafları güneşe maruz bırakmayın.
- Don't expose photos to the sun.
Bütün fotolar onun Twitter hesabına gönderildi.
- All the photos were posted on her Twitter profile.
Take a photo of the car.
Who is the photographer?
- Who's the photographer?
I am a professional photographer.
- I'm a professional photographer.
... So, no, it doesn't run my life, because getting my photo ...
... And we also took a photo sphere out ...