Londra'ya gittiğinden beri telefon etmedi.
- She hasn't phoned since she went to London.
Eve varır varmaz ona telefon etti.
- She phoned him as soon as she got home.
Aradığı o kişi kimdi?
- Who was it that he phoned?
O istasyona varır varmaz, annesini aradı.
- The moment she arrived at the station, she phoned her mother.
Telefon numaranı biliyor mu?
- Does she know your phone number?
Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
- Get both a phone and internet access in a single package!
Yarın Tom'a telefon etmeye ve ondan yardım istemeye niyetim var.
- I intend to phone Tom tomorrow and ask him to help.
Bugün ona telefon etmeyi unuttum.
- I forgot to phone her today.
Anne ve babaya telefon etmek istiyorum.
- I'd like to phone the parents.
Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi.
- Just when I was about to phone her, a letter arrived from her.