On dakika sonra arabamın benzini bitti.
- Our car ran out of petrol after ten minutes.
Benzin istasyonu haftanın yedi günü açık.
- The petrol station is open seven days a week.
He was a petrol sniffer.
The end of the era of petroleum is in sight.
- Ham petrol çağının sonu görünümde.
Petroleum has been important since ancient times.
- Petrol eski zamanlardan beri önemli olmuştur.
The Southeast is a major energy producer of coal, crude oil, and natural gas.
- Güneydoğu kömür, ham petrol ve doğal gaz ile ilgili önemli bir enerji üreticisidir.
Coal, natural gas and oil are the remains of plants and animals that lived millions of years ago.
- Kömür, doğal gaz ve petrol, milyonlarca yıl önce yaşamış bitki ve hayvanların kalıntılarıdır.
Japan has to import oil.
- Japonya petrol ithal ediyor.
The geologists explored for oil on our farm.
- Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar.
The oil pipeline is leaking.
- Petrol boru hattı sızıntı yapıyor.
This oil well produces more than 100 barrels per day.
- Bu petrol kuyusu günde 100 varilden daha fazla üretiyor.
This oil well is going to make me rich.
- Bu petrol kuyusu beni zengin edecek.
This oil well produces more than 100 barrels per day.
- Bu petrol kuyusu günde 100 varilden daha fazla üretiyor.
This oil well is going to make me rich.
- Bu petrol kuyusu beni zengin edecek.
Tom works long hours at the oil refinery.
- Tom petrol rafinerisinde uzun saatler çalışır.
The price of crude oil is sinking.
- Ham petrol fiyatı düşüyor.
Crude oil has been falling in price.
- Ham petrol fiyatı düşmektedir.