Roma bir gün içinde kurulmamıştır.
- Rome was not built in a day.
Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
- And I will raise it again in three days.
Tom ve Mary gece ve gündüz kadar farklı.
- Tom and Mary are as different as night and day.
Benim kuralım her zaman gündüz günün işini yapmaktı.
- My rule always was to do the business of the day in the day.
Gidip çocuğumu kreşten alacağım.
- I will go and pick up my child from daycare.
Tom'u kreşte indirdim.
- I dropped Tom off at daycare.
Zamana ayak uydurabileyim diye her gün gazete okurum.
- I read a newspaper every day so that I may keep up with the time.
Ben onlara düğün günlerinin ne zaman olduğunu sormak istiyorum.
- I want to ask them when their wedding day is.