English - Turkish
Definition of pertaining to the mind or soul in English Turkish dictionary
- psychic
- (isim) medyum
- psychic
- geleceği görme gibi garip olaylarla ilgili
- psychic
- medyum
Tom gerçekten medyum olmadığını itiraf etti.
-Tom admitted that he wasn't really psychic.
Onu bilmemi nasıl bekliyorsun? Ben bir medyum değilim.
-How do you expect me to know that? I'm not a psychic.
- psychic
- durugörür
- psychic
- Müneccim
- psychic
- (Tıp) (al)
- psychic
- {s} ruhsal
- psychic
- {s} psişik
Tom psişik güçlerinin olduğunu iddia ediyor.
-Tom claims to have psychic powers.
Tom'un psişik olduğuna inanmıyorum.
-I don't believe Tom is psychic.
- psychic
- {s} parapsikolojik
- psychic
- {s} ruhani
- psychic
- (Tıp) Ruhi psişik
- psychic
- (Tıp) akli
Related Terms
English - English
Definition of pertaining to the mind or soul in English English dictionary
- psychic
- pertaining to the
- {a} sabine
Related Terms
pertaining to the mind or soul
Turkish pronunciation
pırteynîng tı dhi maynd ır sōlPronunciation
/pərˈtānəɴɢ tə ᴛʜē ˈmīnd ər ˈsōl/ /pɜrˈteɪnɪŋ tə ðiː ˈmaɪnd ɜr ˈsoʊl/
Resimler
Favorites