pertaining to homosexuality, as a relationship, an attraction, a desire, etc

listen to the pronunciation of pertaining to homosexuality, as a relationship, an attraction, a desire, etc
English - Turkish

Definition of pertaining to homosexuality, as a relationship, an attraction, a desire, etc in English Turkish dictionary

homosexual
eşcinsel

Tom eşcinsel değildi ama Tom'un arkadaşları Tom'un kız arkadaşına Tom'un bir eşcinsel olduğunu söyledi. - Tom wasn't homosexual, but Tom's friends told Tom's girlfriend Tom was gay.

Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim. - I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.

homosexual
{i} homoseksüel

Burada hiç homoseksüel yok. - There are no homosexuals here.

Onun hizmetçilerinden ikisi ile homoseksüel ilişkisi olduğu söyleniyor. - It was said that he had homosexual relations with two of his servants.

homosexual
(Tıp) Aynı cinse karşı cinsel arzu taşıyan kimse, Homoseksüel
homosexual
i., s. homoseksüel, eşcinsel
homosexual
(Tıp) Homoseksüelliğe ait
English - English
homosexual
pertaining to homosexuality, as a relationship, an attraction, a desire, etc
Favorites