persuade, convict, influence

listen to the pronunciation of persuade, convict, influence
English - Turkish

Definition of persuade, convict, influence in English Turkish dictionary

convince
kandırmak
convince
{f} inandırmak
convince
{f} ikna etmek

John'u ikna etmek zordur. - It is hard to convince John.

Tom'u bizimle gelmesi için ikna etmek gerçekte imkansız olurdu. - It would be virtually impossible to convince Tom to come along with us.

convince
ikna et

Eğer yapmadığım bir şey için ailem beni cezalandırdıysa , onlara doğruları söylerdim ve benim masumiyetle ilgili onları ikna etmeye çalışırdım. - If my parents punished me for something I didn't do, I would tell them the truth and try to convince them of my innocence.

O, Tom'la evlenmemesi için kızını ikna etti. - He convinced his daughter to not marry Tom.

convince
razı etmek
convince
kafalamak
convince
convinced emin
convince
kani convincing inandırıcı
English - English
{f} convince
persuade, influence
prevail on
persuade, influence
prevail upon
persuade, convict, influence
Favorites