persons who administer justice

English - Turkish

Definition of persons who administer justice in English Turkish dictionary

Related Terms

bench

bank

Ağacın altında bir bank var. - There is a bench under the tree.

Bir bankta oturan yaşlı bir adam var. - There is an old man sitting on a bench.

bench

{i} sıra

Sırada oturan oğlan Tom'dur. - The boy sitting on the bench is Tom.

Tren istasyonunu önünde bir sıra var. - There is a bench in front of the train station.

bench

{i} kürsü

bench

(Kanun) hakimler heyeti

bench

(Kanun) yargıçlar

bench

takım tezgahı

bench

benç

bench

yargıç

bench

oturma sırası

Tom oturma sırasında Mary'ye bitişik bir koltuk aldı. - Tom took a seat next to Mary on the bench.

bench

{i} yargıçlık

bench

sıraya oturtmak

bench

yargıçlık mevkii ve rütbesi

bench

sıralar koymak sıralarla donatmak

bench

spor oyun harici etmek

bench

üzerinde hayvanların teşhir edildiği platform

bench

(isim) bank, sıra, kürsü, hakim kürsüsü; yargıçlık; tezgâh, baro

English - English

Definition of persons who administer justice in English English dictionary

bench

judiciary

Hyphenation

persons who ad·min·is·ter Jus·tice

Turkish pronunciation

pırsınz hu ıdmînıstır cʌstıs

Pronunciation

/ˈpərsənz ˈho͞o ədˈmənəstər ˈʤəstəs/ /ˈpɜrsənz ˈhuː ədˈmɪnəstɜr ˈʤʌstəs/