Kişisel bilgisayarlar çok faydalıdırlar.
- Personal computers are of great use.
Dün yeni bir kişisel bilgisayar satın aldım.
- I bought a new personal computer yesterday.
Bir anlaşmazlığımız olduğunda, neden her zaman bu kadar şahsi algılıyorsun?
- Why do you always have to get so personal when we have an argument?
Şahsi bir çek kabul eder misiniz?
- Will you take a personal check?
Tom'un özel hayatı hakkında çok şey bilmiyorum.
- I don't know much about Tom's personal life.
Tom'un özel koruması var.
- Tom has a personal bodyguard.
Bence bu kişiye özel.
- I think it's personal.
This elevator is capable of carrying 10 persons at a time.
- Dieser Fahrstuhl kann zehn Personen auf einmal befördern.
In many places blind persons sell lottery tickets.
- An vielen Orten verkaufen blinde Personen Lotterielose.