English - Turkish
Definition of person or group that is blamed for the sins or wrongdoings of others in English Turkish dictionary
- scapegoat
- {i} günah keçisi
Onlara basbayağı bir günah keçisi lazım.
-They simply need a scapegoat.
O her zaman günah keçisi.
-He's always the scapegoat.
- scapegoat
- abalı
- scapegoat
- başkalarının cezasını çeken
- scapegoat
- başkasının suçunu yüklenen kimse
- scapegoat
- şamar oğlanı
- scapegoat
- başkalarının cezasını ve sorumluluğunu yüklenen kimse
- scapegoat
- günah keçi
Neden ben onların tek şikayet ettiğiyim?Onlar sadece benim üzerimden örnek veriyor ve beni günah keçisi olarak kullanıyorlar.
-Why am I the only one they complain of? They're just making an example out of me and using me as a scapegoat.
Onlar bir günah keçisi arıyorlar.
-They're looking for a scapegoat.
- scapegoat
- Musevilerin günahlarını çöle götürmek üzere başıboş bırakılan keçi
Related Terms
English - English
Definition of person or group that is blamed for the sins or wrongdoings of others in English English dictionary
- {i} scapegoat
person or group that is blamed for the sins or wrongdoings of others
Hyphenation
per·son or group that I·s blamed for the SINS or wrongdoings of othersTurkish pronunciation
pırsın ır grup dhıt îz bleymd fôr dhi sînz ır rôngduîngz ıv ʌdhırzPronunciation
/ˈpərsən ər ˈgro͞op ᴛʜət əz ˈblāmd ˈfôr ᴛʜē ˈsənz ər rôɴɢˈdo͞oəɴɢz əv ˈəᴛʜərz/ /ˈpɜrsən ɜr ˈɡruːp ðət ɪz ˈbleɪmd ˈfɔːr ðiː ˈsɪnz ɜr rɔːŋˈduːɪŋz əv ˈʌðɜrz/
Resimler
Favorites