Definition of person from india in English Turkish dictionary
- Indian
- Yerli, kızılderili
- Indian
- {s} Hindistana ait
- Indian
- {s} Hint
Hint bayrağına üç renkli bayrak denir, çünkü safran, beyaz ve yeşil, üç renkli çizgileri var.
-The Indian flag is called the tricolour because it has stripes of three colours – saffron, white and green.
Hintliler gıda bulmakta zorlanıyorlardı.
-The Indians had difficulty finding food.
- Indian
- {s} Kızılderililere ait
- Indian
- {i} Kızılderili dili
- Indian
- {i} Hintli
Askerler gıdalarını Hintliler ile paylaştı.
-Soldiers shared their food with the Indians.
Hintliler bu anlaşmadan mutlu değillerdi.
-The Indians were not happy with this agreement.
- Indian
- {i} Kızılderili
Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
-At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
Kızılderililer ile barış içinde yaşamak istediler.
-They wanted to live in peace with the Indians.
Related Terms
Definition of person from india in English English dictionary
- Indian