person, human, human being

listen to the pronunciation of person, human, human being
English - Turkish

Definition of person, human, human being in English Turkish dictionary

someone
birisi

Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi. - Someone told me that every cigarette you smoke takes seven minutes away from your life.

Sanırım birisi oraya gitti. - I think that someone went there.

person, human being
kişi
someone
bir kimse

O, şüpheleneceğin bir kimse değildi. - He wasn't someone you'd suspect.

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

someone
şahsiyet
someone
biri

Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi. - Someone told me that every cigarette you smoke takes seven minutes away from your life.

Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış. - Someone has ripped out the first three pages of this book.

someone
kimse

Neden kimse Tom'a yardım etmedi? - Why didn't someone help Tom?

Birinin kafasından neler geçtiğini kimse kesin olarak bilemez. - No one ever really knows what's going through someone else's head.

someone
önemli kimse
English - English
{i} someone
person, human being
{i} human
person, human, human being
Favorites