Alice hoş kokulu bir parfüm kullanıyor.
- Alice is wearing a sweet-smelling perfume.
Tom Amerika'daki kadınların çok parfüm sürdüklerini düşünüyor.
- Tom thinks women in America wear too much perfume.
Fransız parfümleri üzerindeki vergiler, ABD'de arttırılmıştır.
- Taxes on French perfumes have been increased in the United States.
O parfüm güzel kokuyor.
- That perfume smells good.
The perfumed pages of the letter contrasted with its doleful writing.