Definition of performed, done or used, by the hand in English Turkish dictionary
- manual
- elle yapılan
Dikiş elle yapılan iştir.
-Sewing is manual work.
Ne yazık ki, bu sadece elle yapılan çalışmaydı.
-Unfortunately, it was just manual work.
- manual
- {i} el kitabı
Okumasını istedikleri el kitabı iki inç kalınlığındaydı.
-The manual they asked him to read was two inches thick.
Bu el kitabı yalnızca elektronik olarak mevcuttur. Basılı bir versiyonu yoktur.
-This manual is only available electronically. There is no printed version.
- manual
- kullanım kılavuzu
Ebeveynlik için kullanım kılavuzu yok.
-There's no instruction manual for parenthood.
Tüm bilmeniz gerekenler kullanım kılavuzunda açıklanmaktadır.
-All you need to know is explained in the instructions manual.
- manual
- elcil
- manual
- el kılavuzu
- manual
- kılavuz
Bir bahçecilik kılavuzu okuyordu.
-She was reading a gardening manual.
Kullanım kılavuzuna ihtiyacım yok.
-I don't need the user manual.
- manual
- (Mühendislik) elle işleyen, elle çalıştırılan; el kitabı
- manual
- {i} elkitabı, kılavuz
- manual
- {i} klâvye
- manual
- talimname
- manual
- {s} manuel
Hiç manuel vitesle araba sürdün mü?
-Have you ever driven manual?
Manuel mi yoksa otomatik vites mi kullanıyorsun?
-Do you drive a manual or automatic?
- manual
- el ile yapılan veya idare edilen
- manual
- {i} müz. (orgda) klavye
- manual
- el ile
El ile sürebilir misin?
-Can you drive manual?
- manual
- orgda tuş tertibatı
- manual
- (isim) el kitabı, kitapçık, kılavuz, klâvye
- manual
- {s} elle yapılan; elle çalıştırılan
Related Terms
Definition of performed, done or used, by the hand in English English dictionary
- {a} manual