Oyuncu, harika bir başarı gerçekleştirdi.
- The player performed a wonderful feat.
Rus kozmonot Aleksey Leonov 18 Mart 1965'ye ilk uzay yürüyüşünü gerçekleştirdi.
- Russian cosmonaut Alexei Leonov performed the first spacewalk on March 18, 1965.
Tom 100 saat toplum hizmeti yapmak zorundaydı.
- Tom had to perform 100 hours of community service.
Tam vücut tarayıcıları sanal şerit arama yapmaktadır.
- Full body scanners perform a virtual strip search.
Söz vermek bir şeydir, ve diğeri yerine getirmektir.
- It is one thing to promise, and another to perform.
Cumartesi günü benimle bir oyunun canlı performansını görmek ister misin?
- Would you like to see a live performance of a play with me Saturday?
Onlar böyle bir görevi gerçekleştirmek için yenilikçi bir teknik kullanacaklar.
- They will use an innovative technique to perform such a task.
Sıfırdan bir ülke yaratmada bir deney gerçekleştirin.
- Perform an experiment in creating a country from scratch.
The string quartet performed three pieces by Haydn.
It took him only twenty minutes to perform the task.
... to have that script performed by the local town troop. ...
... that has performed in the Olympics. ...