English - Turkish
Definition of perfect, flawless, having no defects in English Turkish dictionary
- ideal
- {i} ülkü
- ideal
- {i} ideal
- ideal
- (Dilbilim,Gıda,İnşaat) ülküsel
- ideal
- (Denizbilim) tamgöre
- ideal
- düşüncel
- ideal
- (Denizbilim) arman
- ideal
- mükemmel
O, mükemmel bir koca olduğunu açıklığa kavuşturuyor.
-He's making it clear that he's an ideal husband.
- ideal
- {i} amaç
- ideal
- üIküsel
- ideal
- mükemmel kimse veya şey
- ideal
- {s} hayali
- ideal
- {s} kusursuz
Bu adanın kusursuz bir iklimi var.
-This island has an ideal climate.
- ideal
- (Tıp) Mükemmel şey, ideal
- ideal
- (isim) ideal, ülkü, erek, gaye, amaç, mükemmel şey, kusursuz örnek
- ideal
- üIkü
- ideal
- {i} kusursuz örnek
Related Terms
English - English
Definition of perfect, flawless, having no defects in English English dictionary
- ideal
perfect, flawless, having no defects
Hyphenation
perfect, flawless, ha·ving no defectsPronunciation
Resimler
Favorites