perde perde

listen to the pronunciation of perde perde
Turkish - English
by degrees, gradually
beyaz perde
screen
perde
mus. pitch
perde duvar
(İnşaat) shearwall
perde
shutter

Close the shutters and draw the curtains. There must be as little light as possible. - Kepenkleri kapatın ve perdeleri çekin. Mümkün olduğu kadar az ışık olmalıdır.

perde
(Tiyatro) incident
perde
drapes

How beautiful my sewn drapes are. - Dikili perdelerim ne kadar güzel.

Mary will buy satin material for her new drapes. - Mary yeni perdeleri için saten malzeme alacak.

perde
(Askeri) bulkhead
perde
cover

There was a curtain which was covering the door. - Kapıyı örten bir perde vardı.

perde
fret

Tom asked me to help Mary put new frets on her guitar. - Tom, Mary'nin gitarında yeni perdeler koymasına yardım etmemi istedi.

perde
act

Tom and Mary - A Tragedy in Five Acts is the title of Mary's latest autobiographical work. - Tom ve Mary- beş perdelik bir trajedi Mary'nin en son otobiyografik çalışmasının başlığıdır.

This opera has three acts. - Bu operanın üç perdesi vardır.

perde
(İnşaat) window curtain
perde
doek
perde
(Askeri,Havacılık) baffle
perde (ayakta)
web
perde (foto)
veil
perde (hayvan)
webbed
perde anı
(Pisikoloji, Ruhbilim) screen memory
perde arkası
backstage
perde arkası
(Tiyatro) back curtain
perde arkasında
behind the scenes
perde duvar
(Çevre) shear wall
perde duvarlar
curtain walls
perde dönemi
pitch period
perde dönemi ses
(Bilgisayar) pitch period
perde gerisi
backstage
perde gerisinde
(Muzik) backstage
perde halkası
curtain ring
perde hızı
(Bilgisayar) shutter speed
perde rayı
curtain rod
perde ses
(Bilgisayar) pitch
perde sıklığı
(Bilgisayar,Teknik) pitch frequency
perde tahtası
valance
perde çekme
obfuscation
perde çekmek
close
perde çekmek
draw
perde çekmek
obfuscate
perde örtücü
(Fotoğrafçılık) focal plane shutter
tahta perde
(İnşaat) board fence
tahta perde
billboard
perde
screen; veil
perde
etc
betonarme perde
(İnşaat) Concrete wall
gitarda perde
Screen on the guitar
ince perde
Thin screen
perde
mus. fret (of a stringed instrument)
perde açmak
(Theatre) raise the curtains
tül perde
net curtain
Demir Perde
(Hukuk) Iron Curtain
arka perde
backcloth
beton perde
(İnşaat) concrete wall
beyaz perde
(Sinema) motion picture screen
beyaz perde
the screen
beyaz perde
the silver screen
kalın perde
drape
kısa perde
valance
kısmen perde ayaklı
semipalmate
kızıl perde inme
(Askeri) redout
perde
movie screen, screen
perde
cloak; act
perde
any of the ridges of wood or metal on a fingerboard of a guitar
perde
webbed
perde
curtain; screen; act; pitch; cataract; partition
perde
(ses) pitch
perde
curtain hung at a window
perde
lute
perde
web, webbing (between the toes of some birds)
perde
curtain, drape, drapery
perde
episode; (Music) key
perde
theat. (an) act (of a play)
perde
section of a play or opera
perde
(sahne) drop
perde
tone; fret
perde
(Konuşma Dili) cataract (in the eye)
perde
on the stage of a theater
perde
(ayakta) web
perde algısı
pitch perception
perde anten
curtain antenne
perde anten
curtain antenna
perde arası
interact
perde arası
entracte
perde arası
interlude
perde arası
intermission

When is the intermission? - Perde arası ne zaman?

perde arası intermission
(during a theatrical performance)
perde arası oyunu
intermezzo
perde arkası
backdrop
perde arkası the hidden side of
a matter
perde arkasında
backstage
perde arkasında/arkasından secretly, surreptitiously, behind
the scenes, backstage
perde arkasındaki adam
(deyim) a backroom boy
perde arkasındaki idareci
wirepuller
perde arkasından
behind the scenes
perde arkasından yönetme
wirepulling
perde arkasından yönetmek
pull the wires
perde ayak
webfoot
perde ayaklı
palmiped
perde ayaklı
web toed
perde ayaklı
(Hayvan Bilim, Zooloji) totipalmate
perde ayaklı
palmate
perde ayaklı
web-footed
perde ayaklı avustralya hayvanı
duckbill
perde ayaklı kuş
palmiped
perde ayaklı web-footed
(bird)
perde ayan
(Elektrik, Elektronik) tone control
perde ayarı
tone control
perde açmak
open the curtain
perde ağırlığı
(Tekstil) curtain weight
perde bağı
tieback
perde duvarı
baffle wall
perde enjeksiyonu
grout-curtain
perde enjeksiyonu
curtain grouting
perde filtre
screen type filter
perde gergefi
(Teknik,Tekstil) curtain stretcher
perde hava yastığı
(Otomotiv) air curtain
perde hava yastığı
curtain airbag
perde ile ayırmak
screen off
perde ile ayırmak
screen
perde inme (göze vb)
(Tıp) redout
perde inmek
(Konuşma Dili) for a cataract to develop in (one's eye)
perde inmek
(eye) to have a cataract
perde kalıbı
(İnşaat) wall form
perde kapanış sözü
curtain
perde kiti
curtain kit
perde koordinatörü
(Askeri) screen coordinator
perde kuvvetlendirici
bulkhead stiffener
perde kılavuz rayı
curtain runner
perde kızağı
(İnşaat) roller blind
perde makarası
damper block
perde makinesi
(Teknik,Tekstil) curtain machine
perde savunma
(Pisikoloji, Ruhbilim) screen defense
perde takma suportu
curtain retainer
perde yerindeki kemer
proscenium arch
perde çekmek
to curtain off (something unsightly), hide (something) from view with a curtain
perde önü
proscenium
perde ızgarası
screen grid
son perde
drop scene
tahta perde
board fence or partition; temporary fence or barrier wall of boards (built around or in front of a construction site), Brit. hoarding
tahta perde
hoarding
tahta perde
hoarding, partition
öksüz perde
swash plate
Turkish - Turkish
Yavaş yavaş, azar azar
NİLÎ PERDE
(Osmanlı Dönemi) Gökyüzü, sema
PERDE
(Osmanlı Dönemi) f. Kapı, pencere gibi yerlere asılan veya iki yeri birbirinden ayıran, görünmeğe mâni olan şey
PERDE
(Osmanlı Dönemi) Mc: Gaflet. Basiretsizlik. (Bak: Esbabperest.)
PERDE
(Osmanlı Dönemi) Tıb: Aksu
PERDE
(Osmanlı Dönemi) Mc: Irz, namus, iffet.* Bir müzik parçasını meydana getiren seslerden herbirinin kalınlık veya incelik derecesi
PERDE
(Osmanlı Dönemi) Ekran, sinema perdesi
PERDE
(Osmanlı Dönemi) Bir sahne eserinin büyük bölümlerinden her biri
PERDE YIRTILMAK
(Osmanlı Dönemi) Hayasızlık etmek, utanmazlık
beyaz perde
Sinema
beyaz perde
Göstericiden çıkan görüntülerin üzerinde yansıdığı, sinema filminin oynatıldığı yüzey
demir perde
Sahne ile izleyicilerin bulunduğu salonu yangın tehlikesinde birbirinden ayıran, demirden yapılmış perde
perde
Kaz, ördek, martı gibi hayvanların parmaklarını birbirine bitiştiren zar
perde
Üzerine bir cismin görüntüsü yansıtılan saydam olmayan yüzey
perde
Utanma duygusu
perde
Görüşü engellemek için özellikle pencerelerin önüne yerleştirilen çeşitli örtüler
perde
Görüşü, ışığı engellemek veya bir şeyi gizlemek için bir açıklığın önüne gerilen örtü
perde
Bir sahne eserinin büyük bölümlerinin her biri
perde
Doğruyu görmeye engel olan şey
perde
Katarakt, aksu, akbasma
perde
r müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi
perde
Görüşü, ışığı engellemek veya bir şeyi gizlemek için bir açıklığın önüne gerilen örtü: "Perdeleri nasıl kendi eliyle pencerelere taktığını ... düşündü."- Y. K. Karaosmanoğlu. Üzerine bir cismin görüntüsü yansıtılan saydam olmayan yüzey. İki yeri birbirinden ayıran bölme: "Duvarın önüne çekilen tahta perdeye yapıştırılmış ilanlara bakıyordu."- M. Ş. Esendal
perde
Aksu. Bir sahne eserinin büyük bölümlerinin her biri: "Oyunun üç perdesi de böyle alkışlar içinde geçti
perde
Bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi
perde
İki yeri birbirinden ayıran bölme
perde
Seste pes perde: "Sonra da ince ve çok acıklı bir perdeden şarkı söylemeğe başladı."- A. Mithat
perde
Bu ses derecelerini sağlamak için çalgılarda bulunup parmaklarla basılan yer
perde
Pes perde
perde arkası
Bir şeyin görünürde olmayan gizli yanı
perde ayaklılar
Kaz, ördek, martı gibi suda yüzen ve parmakları arasında perde bulunan kuşlar takımı
tahta perde
İki yeri birbirinden ayıran tahta duvar
perde perde
Favorites