perşembe

listen to the pronunciation of perşembe
Turkish - English
Thursday

I'll do my best, but I'll not be able to finish it before Thursday at best. - Ben elimden geleni yapacağım, ama en iyi ihtimalle Perşembeden önce onu bitirebilmem mümkün olmaz.

Tom hopes to get the results by Thursday. - Tom Perşembeye kadar sonuçları almayı umuyor.

thurs

Tom hopes to get the results by Thursday. - Tom Perşembeye kadar sonuçları almayı umuyor.

You must hand in your homework by Thursday without fail. - Ev ödevini Perşembeye kadar mutlaka teslim etmelisin.

thursdays
perşembe günü ayrılıyorum
I am leaving on Thursday
bugün perşembe
Today is Thursday
kutsal perşembe
holy thursday
paskalya öncesi perşembe
maundy thursday
paskalyadan önceki perşembe
maundy thursday
Turkish - Turkish
Haftanın beşinci günü, çarşamba ile cuma arası olan gün