people; some people; someone

listen to the pronunciation of people; some people; someone
English - Turkish

Definition of people; some people; someone in English Turkish dictionary

they
{z} onlar: So they're saying "If only she were here!" Demek "Keşke burada olsaydı," diyorlar
they
ilgililer

Onlar yüzme ile ilgililer. - They're interested in swimming.

Onlar sömürgecilikle ilgililer. - They are related to colonization.

they
onlar

Onlar çukur kazıyorlar. - They're digging a hole.

Onlar iyi bir çifttir. - They are a good couple.

they
millet

Başardıkları her şey için onu ve Vali Palin'i tebrik ediyorum ve önümüzdeki aylarda bu milletin sözünü yenilemek için onlarla çalışmaya can atıyorum. - I congratulate him and Governor Palin for all they have achieved, and I look forward to working with them to renew this nation's promise in the months ahead.

they
insanlar

İnsanlar bazen yemeleri gerekenden daha fazla yemek isterler. - People are sometimes tempted to eat more than they should.

Kesilmiş uzuvları olan insanlar onları hâlâ orada gibi hissetmeye devam ediyor. - People with amputated limbs continue to feel them as if they were still there.

English - English
they

They should do something about this.

people; some people; someone
Favorites