people who bear infants, bore teenagers, and board newlyweds

listen to the pronunciation of people who bear infants, bore teenagers, and board newlyweds
English - Turkish

Definition of people who bear infants, bore teenagers, and board newlyweds in English Turkish dictionary

parents
anne ve baba

Onun anne ve babasına büyük sevgisi var. - She has a great affection for her parents.

O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi. - She married without her parents' knowledge.

parents
ebeveyn

Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler. - Parents teach their children that it's wrong to lie.

Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı. - My decision to study abroad surprised my parents.

parents
ebeveynler

Onlar her zaman ebeveynlerine itaat etmiyorlar. - They don't always obey their parents.

Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı. - His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.

parents
ana baba

Bazı ana babalar çocukları hakkında gereksiz yere endişelenirler. - Some parents worry unnecessarily about their children.

Ana babasından miras kalan bir apartmana henüz taşındı. - He just moved into an apartment he inherited from his parents.

English - English
parents