penetrate, infiltrate; extend, spread out; fill

English - Turkish

Definition of penetrate, infiltrate; extend, spread out; fill in English Turkish dictionary
pervade: {f} yayılmak
pervade: istila et
pervade: {f} yaygınlaşmak
pervade: bürümek
pervade: her tarafına yayılmak
pervade: (koku/duygu/düşünce/vb.) yayılmak
pervade: doldurmak
pervade: kaplamak
pervade: {f} istila etmek, kaplamak, her tarafına yayılmak, sarmak, bürümek; -de hâkim olmak: Silence always pervaded the house. Evde her zaman
pervade: istilâ etmek
pervade: {f} sinmek

English - English

Definition of penetrate, infiltrate; extend, spread out; fill in English English dictionary: {f} pervade

penetrate, infiltrate; extend, spread out; fill

Pronunciation

History

Favorites