Çocuk hakkında tuhaf bir şey var gibi görünüyor.
- There seems to be something peculiar about the boy.
Sen tuhaf bir kızsın.
- You're a peculiar girl.
Her dilin özellikleri vardır.
- Each language has its peculiarities.
Nazizm Almanya'ya mı özgüydü?
- Was Nazism peculiar to Germany?
Bu tarz pişirme Çin'e özgüdür.
- This style of cooking is peculiar to China.
Kangaroos are peculiar to Australia.
It's rather peculiar to see a Kangaroo outside of a zoo in America.