Turkish - English
Definition of peçe in Turkish English dictionary
- veil
She hid her face behind a veil.
-O yüzünü bir peçenin arkasına sakladı.
This bride is covering her face with a veil.
-Bu gelin yüzünü bir peçe ile örtüyor.
- (hint) purdah
- veil (made of a light, black cloth)
- veils
- purdah
- peçe ile örtmek
- veil
- peçe (hint)
- purdah
- peçe kumaşı
- veiling
- peçe takmak
- veil
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of peçe in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Kadınların tesettür için yüzlerine örttükleri tüle benzer örtü. Bak: Tesettür
- Maske, sır, giz: "Bu düzme cadının peçesini kaldırmalıyız."- H. R. Gürpınar
- Eskiden ülkemizde, bugün bazı ülkelerde kadınların sokakta yüzlerine örttükleri ince siyah örtü, nikap
- Kadınların sokakta yüzlerine örttükleri ince siyah örtü, nikap: "En büyük günahımız yüzümüzde bir peçe, sırtımızda bir çarşaf olması."- A. Gündüz
- Yüz örtüsü
- Yıldız resimlerinin alındığı planların yüzeyinde görülen hafif karartı
- Bir şeyi gizlemek için üzerine çekilen örtü
- Keçi kılından dokunan kumaş
- Maske, sır, giz
- (Osmanlı Dönemi) HEMS
English - Turkish
Definition of peçe in English Turkish dictionary
- veil peçe, yasmak; örten ya da gizleyen sey, maske, paravana
- (bir şeyi) peçe ile örtmek
- veil peçe, yasmak; örten ya da gizleyen sey, maske, paravana
- gizlemek, saklamak