O, kitap için ödemek zorunda.
- She has to pay for the book.
Malzemelere ödemek için paraya ihtiyaçları vardı.
- They needed money to pay for the supplies.
Gerekirse özel bir ücret ödeme konusunda herhangi bir itirazım yok.
- I have no objection to paying a special fee if it is necessary.
Eğer gerekliyse, özel bir ücret ödemeye hiçbir itirazım olmaz.
- If necessary, I have no objection to paying a special fee.
ABD'de, insanların nakit ödeme yerine bir çek yazmaları yaygındır.
- In the U.S., it is common for people to write a check instead of paying cash.
Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor.
- Many people worry about paying their bills.
He paid for his wild youth with a lonely old age.
I pay for everything with my credit card whenever I can.
... You're going to be paying for it. You're going to lose some deductions, and you can't ...
... can't throw you out if you keep paying for your room, even if you overstay your reservation. ...