patlat

listen to the pronunciation of patlat
Turkish - English
(Bilgisayar) explode

The aim of this game is to explode all the bombs on the screen. - Bu oyunun amacı ekrandaki bütün bombaları patlatmaktır.

Oops! Sorry the castle exploded. I was using my magic fireworks. Be more careful next time, Link. - Ayy! Kaleyi patlattığım için üzgünüm. Sihirli havai fişeklerimi kullanıyordum. Bir dahakine daha temkinli ol, Link.

furbish
detonate

The bombs were detonated by remote control. - Bombalar uzaktan kumandayla patlatıldı.

How were the bombs detonated? - Bombalar nasıl patlatıldı?

furbish up
{f} detonating

The objective of Minesweeper is to clear the minefield without detonating the mines. - Mayın tarayıcının amacı, mayınları patlatmadan mayın tarlasını temizlemektir.

blow up
touch off
{f} blast

We saw laborers blasting rocks. - Kayaları patlatan işçiler gördük.

patla
explode

I'd explain it to you, but your brain would explode. - Onu size açıklardım, ancak beyniniz patlardı.

It exploded with a loud noise. - O, bir gürültü ile patladı.

patla
{f} bursting

The day before Thanksgiving, the supermarkets are full to bursting. - Şükran Günü'nden bir önceki gün süpermarketler patlamaya hazır.

patla
{f} exploding

They could hear the sounds of shots and exploding shells. - Atış seslerini ve patlayan kabuk seslerini duyabiliyorlardı.

patla
{f} burst

Our water pipes burst. - Bizim su boruları patlamış.

The water mains burst due to the earthquake. - Su şebekesi deprem nedeniyle patladı.

patla
fulminate
patla
{f} erupting
patla
erupt

In 1918, revolts due to the price of rice erupted all around the country. - 1918 yılında, pirinç fiyatından kaynaklanan ayaklanmalar tüm dünyada patlak verdi.

Famine followed upon the eruption of the volcano. - Yanardağ patlamasını kıtlık izledi.

patla
{f} exploded

The bomb exploded with a blinding flash. - Bomba kör edici bir parlamayla patladı.

It exploded with a loud noise. - O, bir gürültü ile patladı.

patlat
Favorites