My bicycle has a punctured tire.
- Bisikletimin tekeri patlak.
I offered to fix Tom's flat tire.
- Tom'un patlak tekerini tamir etmeyi önerdim.
My bicycle had a flat tire, so I missed the seven o'clock train.
- Bisikletimin patlak bir lastiği vardı, bu yüzden yedi trenini kaçırdım.
I've got a flat tire.
- Bir patlak tekerim var.
Tom had to walk to school today because his bicycle had a flat tire.
- Tom bisikletinin patlak tekeri olduğundan bugün okula yürümek zorundaydı.