patlıcan

listen to the pronunciation of patlıcan
Turkish - English
aubergine (English English). eggplant (US English)
aubergine, eggplant
eggplant

Neither Tom nor Mary likes eggplant very much. - Ne Tom ne de Mary patlıcanı çok sevmiyor.

I've prepared eggplant and egg for my breakfast. - Sabah kahvaltıda kendime patlıcanlı yumurta hazırladım.

(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: patlıcangiller,badincaniye) [syn.: patlıcan, badincan] aubergine, eggplant, brinjal
aubergine
(Botanik, Bitkibilim) eggplant bush
egg plant
patlıcan böreği
eggplant pie
patlıcan inciri
a large, purple fig
patlıcan kebabı
aubergine wrapped around pieces of meat and roasted
patlıcan kızartması
fried aubergines
patlıcan salatası
aubergine purée
etli patlıcan dolması
(Gıda) stuffed eggplants with meat
kırmızı patlıcan prov
tomato
kıtır patlıcan
(Gıda) crispy fried eggplant
Turkish - Turkish
Bu bitkinin mor renkli, uzunca veya toparlak ürünü
Patlıcangillerden, kalın saplı, uzunca yapraklı otsu bitki (Solanum melongena)
(Osmanlı Dönemi) KEHİB
hadak
(Osmanlı Dönemi) HAYSAL
patlıcan böreği
Hafif pişirilmiş ve boylamasına iki veya üçe bölünmüş maydanoz, domates, yumurta ve kıyma karışımının eklenmesi ve fırında pişirilmesiyle yapılan bir yemek türü
patlıcan inciri
İncirin iri ve mor bir türü
patlıcan kızartması
Kabuğu soyulduktan sonra ince dilimlenmiş patlıcanın kızarmış sıvı yağda yapılan kızartması
patlıcan oturtması
Dilimlenmiş ve kızartılmış patlıcanın üzerine kavrulmuş kıyma, domates ve sebze eklenerek pişirilen yemek
patlıcan salatası
Közlenip soyulmuş ve ince kıyılmış patlıcanlara sarımsak, domates, yeşil biber, maydanoz karışımının eklenmesiyle hazırlanan bir salata türü
top patlıcan
Yuvarlak ve etli patlıcan türü
patlıcan
Favorites