O kızgındı, ama sabırla beni dinledi.
- He was angry, but he listened to me patiently.
Tom sabırla Mary'nin gelmesini bekledi.
- Tom waited patiently for Mary to arrive.
O çok düşünceli ve sabırlı.
- She is very thoughtful and patient.
Sabırlı olduğu için onu seviyorum.
- I love her because she is patient.
Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
- Some doctors say something to please their patients.
Dr. Bell hastayı tedavi etti.
- Dr. Bell treated the patient.
The subject of a passive verb is usually a patient.
... patiently by physicists. ...