Turkish - English
Definition of patates in Turkish English dictionary
- potato
I ate potato flavoured village bread in my hometown, Bolu.
-Memleketim Bolu'da patates aromalı köy ekmeği yedim.
Peel the potatoes and carrots.
-Patatesleri ve havuçları soy.
- Murphy
- (Gıda) bubble and squeak
- (Gıda) patato
- potato, spud
- spud
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: patlıcangiller,badincaniye) potato
- tater
- potatos
- murphies
- yam
- patates kızartması
- french-fried potatoes
- patates kızartması
- french fries
- patates kızartması
- (Gıda) fries
- patates böceği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) colorado beetle
- patates böceği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) colorado potato beetle
- patates böceği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) potato bug
- patates böceği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) potato beetle
- patates böceği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) leptinotarsa decemlineata
- patates cipsi
- (Gıda) patato chips
- patates fırında
- (Gıda) baked patatoes
- patates kabuğu
- jacket
- patates köftesi
- (Gıda) potato croquettes
- patates köftesi
- (Gıda) patato croquette
- patates köftesi
- (Gıda) potato croquette
- patates kızartma
- (Gıda) fried potatoes
- patates kızartması
- french fried potatoes
- patates nişastası
- (Gıda) patato starch
- patates püresi
- (Gıda) cream potatoes
- patates püresi
- (Gıda) patato purée
- patates salatası
- (Gıda) patato salad
- patates sote
- (Gıda) saute patatoes
- patates tava
- french fries
- patates unu
- (Gıda) patato flour
- patates unu
- (Gıda) potato flour
- patates vs kabuğunu soymak
- (Gıda) peel
- patates çorbası
- (Gıda) patato soup
- patates çorbası
- (Gıda) potato soup
- patates kızartması
- Fried potatoes, french fries
- patates püresi
- Mashed potato
- patates baskı
- potato print
- patates baskısı
- potato print
- patates cips
- (Gıda) patato chip
- patates cipsi
- crisps
- patates cipsi
- potato chips
- patates dikim makinesi
- (Tarım) potato planter
- patates ezici
- (Gıda) patato masher
- patates ezicisi
- (Gıda) potato masher
- patates kaygana
- (Gıda) large patato pancake
- patates köftesi
- croquette
- patates kızartmak
- fry potato
- patates kızartması
- chips, French fries
- patates kızartması
- fried potatoes
- patates kızartması
- chip
I shouldn't have eaten the whole bag of potato chips.
-Bir torba patates kızartmasının hepsini yememeliydim.
I want a pitcher of beer and a portion of chips.
-Bir sürahi bira ve bir porsiyon patates kızartması istiyorum.
- patates mantarı hastalığı
- late blight
- patates omleti
- (Gıda) patato omelette
- patates presi
- ricer
- patates püresi
- mashed potatoes, mash
- patates püresi
- mashed potatoes
- patates rendesi
- ricer
- patates salatası
- potato salad
He likes potato salad.
-O patates salatası sever.
Tom is boiling the potatoes to make potato salad.
-Tom patates salatası yapmak için patates haşlıyor.
- patates silajı
- (Tarım) potato silage
- patates soyacağı
- potato peeler
- patates soyma bıçağı
- (Gıda) paring knife
- patates soymak
- peel patato
- patates soymak
- scrape patato
- patates sökme makinesi
- (Tarım) potato raising machine
- patates sökme makinesi
- (Tarım) potato lifter
- patates sınıflayıcı
- potato sorter
- patates sınıflayıcısı
- (Tarım) potato sorter
- patates sınıflayım
- (Tarım) potato sorter
- patates tava
- chip(s), French fries
- patates tava fried potatoes; French fries, fries, French fried potatoes, Brit
- chips
- patates toprak piresi
- potato flea beetle
- patates yaprakbiti
- potato aphid
- patates yaprakpiresi
- potato leafhopper
- patates çuvalı
- potato sack
- patates çuvalı gibi
- (deyim) like a sack of potatoes
- tatlı patates
- yank
- tatlı patates
- yam
- ince, yuvarlak kesilerek kızartılmış patates
- small, round cut fried potatoes
- kızarmış patates
- French fries
- patatesler
- potatoes
- biftek fırında patates
- steak with baked potatoes
- biftek kızarmış patates
- steak with fried potatoes
- biftek kızarmış patates ile rica ediyorum
- I'll have a steak with fried potatoes
- biftek püre patates
- steak with mashed potatoes
- bir poşet patates çipsi verin lütfen
- Please give me a bag of potato chips
- ekimlik patates
- seed potato
- elma dilimli patates
- scalloped potatoes
- haşlanmış patates
- boiled potatoes
- kızarmış patates
- fried potatoes
- patates kızartması
- {i} chips
What's your favorite food? Fish and chips with mayonnaise.
-En sevdiğin yemek ne? Mayonezli patates kızartması ve balık.
I shouldn't have eaten the whole bag of potato chips.
-Bir torba patates kızartmasının hepsini yememeliydim.
- porsiyon patates ile birlikte mi geliyor
- Does the meal come with potatoes
- tatlı patates
- batata
- tatlı patates
- sweet potato
Parsnips, squash, carrots, peas and sweet potatoes are considered starchy vegetables.
-Yabani havuç, kabak, havuç, bezelye ve tatlı patates nişastalı sebzeler olarak kabul edilmektedir.
We ate baked sweet potatoes.
-Biz pişmiş tatlı patates yedik.
- tatlı patates
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: çitsarmaşığıgiller) [syn.: tatlı patates, sarmaşıkpatatesi] sweet potato
- yarım kilo patates rica ediyorum
- I'd like a pound of potatoes
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of patates in Turkish Turkish dictionary
- Bu bitkinin toprak altında oluşan, nişastaca zengin, yenebilen yumruları
- Patlıcangillerden, yaprakları ve sürgünleri acı bir bitki (Solanum tuberosum)
- kartol
- patanga
- gostil
- gümpür
- karduf
- kartof
- patates böceği
- Patates ve patlıcangillere dadanan sarı ve kızıl renkli böcek
- patates köftesi
- Haşlanmış ve rendelenmiş patates, bayat ekmek içi, rendelenmiş kaşar peyniri, yumurta, maydanoz, tuz ve biber karışımının köfte biçiminde fırında pişirilmesiyle yapılan bir yemek türü
- patates püresi
- Haşlanmış ve ezilmiş patatesi süt, yağ ve et suyu ile karıştırarak elde edilen yiyecek
- patates salatası
- Haşlanmış ve fındık büyüklüğünde doğranmış patateslere, soğan, nane, reyhan karışımının eklenmesinden sonra yağ, limon suyu, tuz ve baharatla hazırlanan bir salata türü
- patates sufle
- Yumurta akı ile sarısı çırpılarak ve patates ezmesi karıştırılarak kabarıncaya kadar pişirilen yemek
- patates çorbası
- Haşlanıp rendelenmiş patates, salça, tereyağı, nane ve kırmızı biber karışımının pişirilmesiyle yapılan bir çorba türü
Related Terms
English - Turkish
Definition of patates in English Turkish dictionary
- patates cipsi
- Potato chips
Related Terms
patates
Hyphenation
pa·ta·tesPronunciation
Resimler
History
Favorites