Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.
- In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
Hazırlanmış olmak zorunda olacağım.
- We'll have to be prepared.
Tom hazırlanmış gibi görünüyor.
- Tom looked like he was prepared.
Tom hazırlanmak istedi.
- Tom wanted to be prepared.
Benim yemekler annem tarafından hazırlanmaktadır.
- My meals are prepared by my mother.
Toplantı için dikkatlice hazırlandı.
- He prepared carefully for the meeting.
Biz bir saldırı için hazırlandık.
- We prepared for an attack.
Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.
- In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.
Tom akşam yemeğini kendisi hazırladı.
- Tom prepared dinner by himself.
Acil bir durum için hazırlıklı olmalısın.
- You must be prepared for an emergency.
Tom onun için hazırlıklı değildi.
- Tom hadn't been prepared for that.