Bu sınırlı ekspres Sendai'ye gider.
- This limited express is bound for Sendai.
Biletlerin sayısı sınırlıydı.
- The number of tickets was limited.
Şu çocuklar sözlü becerilerini sınırladı.
- Those children have limited verbal skills.
Özgürlüklerimiz sınırlanıyor.
- Our freedoms are being limited.