past of tie

listen to the pronunciation of past of tie
English - Turkish

Definition of past of tie in English Turkish dictionary

tied
bağlanmak

Tek bir şirkete bağlanmak istemiyorum. - I don't want to be tied to one company.

tied
düğümlenmiş
tied
{f} bağla

Annem bir parça ip ile üç kurşun kalemi bağladı. - Mother tied up three pencils with a piece of string.

Anne, kızının saçına bir kurdele bağladı. - The mother tied a ribbon in her daughter's hair.

tied
{s} bağlı

Bu, elinin biri arkanda bağlıyken biriyle dövüşmek gibidir. - This is like fighting someone with one arm tied behind your back.

Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık. - We were tied to our decision because we signed the contract.

tied
{s} borç veren ülkeden satın alma şartı getiren
tied
{s} bağlanmış

Rıhtıma bağlanmış birkaç balıkçı teknesi var. - There are a number of fishing boats tied up at the dock.

Kitaplar birbirine bağlanmıştı. - The books were tied up in a bundle.

English - English
tied
past of tie
Favorites