Bu çaya benzer bir şeyin kokusunu son kez hayvanat bahçesinde zürafa evinde kokladım.
- The last time that I smelled something similar to this tea was in the giraffe house at the zoo.
Kedi bir fare kokusu aldı gibi görünüyor.
- It seems like the cat smelled a mouse.
Sami'nin sigaraları marihuana gibi kokuyordu.
- Sami's cigarettes smelt like marijuana.
Bu, bu parfümü şimdiye kadar ilk koklayışım.
- This is the first time I've ever smelt this perfume.
Tom büyük bir tencerede gerçekten iyi kokan bir şey pişiriyordu.
- Tom was cooking something in a large pot that smelled really good.