Sami hafta sonunu uykuda geçirdi.
- Sami slept away the weekend.
Tom uzun zaman uyumuş olmalı.
- Tom must've slept a long time.
Tom elbiseleriyle uyumuş gibi görünüyordu.
- Tom looked like he'd slept in his clothes.
O bebek öğleye kadar beş saat uyumuş olacak.
- That baby will have slept five hours by noon.
Ben sadece üç saat uyudum.
- I only slept for three hours.