English - Turkish
Definition of past of roast in English Turkish dictionary
- roasted
- {s} kavrulmuş
Bizim lezzetli kahvemiz taze kavrulmuş kahve çekirdeklerinden yapılır.
-Our delicious coffee is made from freshly roasted coffee beans.
Mary salatasının içine biraz kavrulmuş ceviz koydu.
-Mary put some roasted pecans into her salad.
- roasted
- (Gıda) söğülme
- roasted
- (Gıda) kızartma
- roasted
- közlenmiş
- roasted
- (Gıda) közleme
- roasted
- (Gıda) kızartılmış
Kenya'da, kızartılmış termitler Ugali ile birlikte yenir.
-In Kenya, roasted termites are eaten with Ugali.
- roasted
- kavrulmak
- roasted
- {f} kızart
Kenya'da, kızartılmış termitler Ugali ile birlikte yenir.
-In Kenya, roasted termites are eaten with Ugali.
Lütfen etin doğru ısıda kızartılıp kızartılmadığını kontrol edin.
-Please check if the meat is being roasted at the right heat.
- roasted
- kızarmış
- roasted
- {s} fırınlanmış
- roasted
- {s} kavrulmuş (kahve)
Related Terms
English - English
Definition of past of roast in English English dictionary
- roasted
past of roast
Turkish pronunciation
päst ıv rōstPronunciation
/ˈpast əv ˈrōst/ /ˈpæst əv ˈroʊst/
Resimler
Favorites