past of reserve

listen to the pronunciation of past of reserve
English - Turkish

Definition of past of reserve in English Turkish dictionary

reserved
{s} çekingen

Tom utangaç ve çekingen bir genç adamdır. - Tom is a shy and reserved young man.

Bill oldukça çekingendir. - Bill is quite reserved.

reserved
saklı
reserved
mahfuzdur
reserved
saklanılmış
reserved
ayırtılmış

Tüm koltuklar ayırtılmış. - All the seats are reserved.

reserved
{f} ayır

Telefon edip bir masa ayırtmalıydık. - We ought to have phoned ahead and reserved a table.

Parti için sandalyeler ayırtıldı. - The seats were reserved for the party.

reserved
yedek
reserved
{s} tutulmuş
reserved
{s} rezerve edilmiş
reserved
ağzı slkı
reserved
başka zaman veya muayyen bir kimse için saklanılmış
reserved
{s} içine kapanık

Bill oldukça içine kapanıktır. - Bill is quite reserved.

reserved
ayrılmış/çekingen
reserved
(sıfat) ayırtılmış, ayrılmış, tutulmuş, rezerve edilmiş, ağzı sıkı, sessiz, içine kapanık, çekingen
reserved
{s} ayrılmış

Bu koltuklar yaşlı insanlar için ayrılmıştır. - These seats are reserved for old people.

Ayrılmış koltuklar var mı? - Are there reserved seats?

reserved
{s} ağzı sıkı

Tom oldukça ağzı sıkı, değil mi? - Tom is quite reserved, isn't he?

Tom ağzı sıkı, değil mi? - Tom is reserved, isn't he?

English - English
reserved
past of reserve

    Hyphenation

    past of re·serve

    Turkish pronunciation

    päst ıv rizırv

    Pronunciation

    /ˈpast əv rēˈzərv/ /ˈpæst əv riːˈzɜrv/
Favorites