past of present

English - Turkish

Definition of past of present in English Turkish dictionary

Related Terms

presented

sunulmuş

presented

{f} sun

Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı. - The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.

Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu. - The mayor presented him with the key to the city.

presented

sunulan

Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı. - The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.

Uyuşturucu ile ilgili suçlar konusunda Doyle'nin çalışmasında sunulan argüman bir beyaz kağıt olarak ilk kez yayımlandı. - The argument presented in Doyle's study was first published as a white paper on drug-related crimes.

English - English

Definition of past of present in English English dictionary

presented

Hyphenation

past of pres·ent

Turkish pronunciation

päst ıv prizent

Pronunciation

/ˈpast əv prēˈzent/ /ˈpæst əv priːˈzɛnt/